HÜSRAN

15 Ağustos 2024279

‘’ Allah Allah’’ nidalarıyla yola çıktığımız Paris Olimpiyat Oyunlarında tabiri caizse hüsrana uğradık.Filenin sultanlarının yarı finale kalması ve Yusuf Dikeç’in madalyaya giderken verdiği o meşhur poz dışında hiçbir varlık gösteremedik desem yeridir.

Bir tek altın madalyamızın olmadığı,üç bronz ve beş gümüş madalya ile tamamladığımız Olimpiyat Oyunlarından çıkaracağımız yegane bir sonuç var; hiç hem de hiç hazırlık yapamamışız.Oysa elimizde yetenekleri ve kapasiteleri çok iyi olan sporcularımız vardı.Özellikle ata sporumuz,Olimpiyat Oyunlarında gediklisi olduğumuz güreş dalında bile bir varlık gösteremedik.Yine de en büyük başarıyı kılıklarıyla,saçlarıyla  başlarıyla uğraşanlara inat  voleybolcu kızlarımız yakaladı bana kalırsa.

Geçmiş yıllara nazaran görünen tabloya bakacak olursak elde edilen madalya bilançosu Türkiye adına utanç verici bir seviyede . 200’den fazla ülkenin katıldığı,aralarında bazılarının ismini dahi telaffuz edemediğimiz bir organizasyonu sadece sekiz madalya ile tamamlamak ,bayrağımızı göndere çekilirken görememek gerçekten onur zedeleyici oldu.

Bu durum bize şunu bir kez daha gösterdi ki,işin başında olması gerekenleri yetenekleri doğrultusunda değil de liyakat ve torpile göre seçerseniz sonuç maalesef hüsran olur.Spor ,disiplin ve ciddiyet ve profesyonellik  isteyen bir iştir.Spora siyaseti sokmaya kalkışırsak sportif manada ancak mazimizle övünür dururuz.