KANLI TEZGAH
İsrail,bütün uluslar arası kuralları aymazlıkla ayaklar altına almaya devam ediyor ve bunda da zırnık kadar sakınca görmüyor.İlk saldırı ile beraber nükleer çalışmalar yapan bilim insanları hedef alındı ve hepsi katledildi.Aslan avını önceden gözüne kestirir de 40 gün ortalarda dolaşmaz karnının gurultusu duyulmasın diye,İsrail gizli servisinin İran topraklarına çok çok önceden gizlice sızarak dron üsleri kurduğu ortaya çıkarıldı.4’ü üst düzey toplam 20 komutanın ordu tarafından tahsis edilen güvenli evlerde bulunması gerekirken,askeri karargahta toplantı halindeyken hava saldırısı ile öldürüldüler.İsrail bu saldırıyı 200 uçakla gerçekleştirdi,fakat konum ve anlık bilgi sızıntıları ise elbette ABD tarafından sağlandı.
Sonuç olarak İran vuruldu,kan ve gözyaşı daha kurumadan karşı atağa geçilerek balistik füzelerle Tel Aviv’e saldırdı,Tebriz,Şiraz yanıyor,Tel Aviv alev alev…Orta Doğu yine dibi başı belli olmayan bir ateş çemberinin içine girdi.Gazze’ de çoluk çocuk demeden 7’den 70’e katliam yapan İsrail Başbakanı Netanyahu,şimdi de kendi halkını topun ağzına koydu.Hiçbir mazlumun ahı yerde kalmaz,havada da kalmaz .
İran İstihbarat servisinin İsrail bacağının başındaki adamın İsrail ajanı çıkmasının ardından İran’ın çıkarması gereken çok ders var.Adamlar İran’ın içerisinde İHA üssü ve füze kontrol sistemleri kurmuş.Müthiş bir istihbarat ağı kurarak,Ordu Genel Kurmay Başkanı ve ordu generalleri dahil pek çok üst düzey devlet görevlilerinin kaldıkları apartman katına kadar işaretleyip sadece o katları vurmuşlar.Bunları görünce MİT’in vatanımızda cirit atan MOSSAD ajan avının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık.
Akıllara şu soru geliyor şimdi,İran gerçekten bir İsrail düşmanı mı? Yoksa yukarıda resmini çizdiğimiz kanlı hesaplaşma bir tiyatrodan mı ibaret?
İşte bu soruların cevabını kayıtlarda bulmak zor olabilir ama 1979’da kurulan İran rejimin ve Humeyni’nin Fransa’dan,Paris’den yola çıktığını,Tahran’a gelir gelmez ilk sözlerinin ” Siyonist İsrail’i haritadan sileceğiz” dediğini,”Batı şeytandır” deyip arkasında Amerikan Büyükelçisi ve Haham ile şükür namazı kıldığını hatırlatmak isterim. İran olmasa İsrail bu kadar silahlanabilir miydi? Dünya kamuoyunda bu denli meşru gösterilir miydi Velhasıl,İran rejimi İsrail’i olduğundan daha da güçlendirerek görevini tamamladı.Filmin sonu öncekilere çok benziyor.İran ,parçalanmaya doğru gidiyor.Önce askeri müdahale,sonra iç karışıklık ve daha sonra yeniden bir devrim…Tezgah aynı.