BAY BİLMİŞLER!
Maalesef ülke gündemimizde ne polemikler ne de kaoslar bitiyor.Ekonomi,siyaset,spor,dış politikalar; sürekli suni bir gündem yaratıp bulanık suyu daha da bulanık hale getirme çabası hemen hemen her gün olağan bu ülkede .Görsel ve sosyal medyada karşıt görüşleri birbirleri ile çarpıştıranlar ile kirli,altı boş bilgileri milletin kafasına gözüne sokmaya çalışanların sayesinde hemen her gün toplu bir zehirlenme geçiriyoruz.
Mega kent İstanbul’da yaşayan milyonlarca vatandaşımız,6.2’lik depremin ardından kendilerine doğru,net ve altı dolu bilgiler verebilecek işinde uzman deprem bilimcileri izlemek ve dinlemek isterken de bu tarz bir zehirlenmeye maruz bırakılıyor.Her kanalda ellerine birer çubuk alan jeofizik uzmanı mı yoksa deprem bilimci mi onu da bilmediğimiz insanlar,ekranda harita,deprem fay hatları,kırmızı çizgiler…Bir şeyler anlatılıp duruluyor.Kimisi çıkıp felaket tellallığı yapıyor,’Kaçın kurtarın kendinizi ‘ diye,bir diğerini dinlediğiniz de ise pespembe bir tablo sunuluyor bize.Kafalar karışık,binlerce insan geceyi parklarda,sokaklarda geçiriyor korkudan,çok yazık.Yaşanan depremin hemen ardından insanlara ekran başına geçip,ahkam kesip gerilim yüklemek hiç de şık olmuyor her ne kadar mühendis,jeofizik uzmanı ya da deprem bilimci olsanız da.
Kentsel dönüşüm kapsamında güçlendirme ve yenileme çalışmalarını sistematik ve seri olarak uygulamak anlık olarak zor gibi görünüyor,fakat 1999 Gölcük depreminin üzerinden neredeyse 26 yıl geçmiş,ama 26 yılda 26 adım daha ilerleyememişiz.O zamanlar 6-7 milyon olan İstanbul’un nüfusu şu an 15 milyon küsür,yani bir şeyleri iyi yönde değiştirme fırsatımız iyiden iyiye azalmış.Her gelen kazmayı,küreği başka bir yere vurmaya kalkınca da topyekün çıkmazın içinde mega kentimiz İstanbul.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu bilincini hem kendimize hem de bizden sonraki nesle doğru kanallar ve kişiler aracılığıyla,gerekirse okullarda müfredata dayalı dersler vasıtasıyla izah etmek,tedbirleri ve önlemleri birebir uygulamalı olarak sık sık yaptırmak ve unutturmamak bizim vatandaşlık görevimiz.Televizyonlara çıkıp,kehanetlere varan içi boş,bilimsellikten uzak deprem tahminleri yaparak ruh sağlımızı ve huzurumuzu kaçıran bay bilmişlere de çok kulak asmayın derim.Unutmayın,deprem öldürmez ama insan hatası yapılar öldürür,sevgiyle kalın…