Son çeyrek asrın sorunlarının arasında hiç dikkat çekmeyen,çok altı çizilmeyen fakat uzun vadede çok baş ağrıtacak bir meselemiz daha var; o da vatanın öz kimliğini oluşturan vatandaş nüfusundaki azalış…Doğurganlık konusundaki ani irtifa bu anlamda SOS veriyor,Avrupa ülkeleriyle aynı seviyeye geldik,onlar zaten az olan nüfusu devşirme göçmenlerle dengelemeye çalışıyorlardı.Bizdeki tablonun da farklı bir tarafı kalmadı.
Gerekçeler hep duyduğumuz cinsten; İnsan ömrü uzamaya başladı,maddi imkansızlıklar evlenme ve çocuk yapma eylemini gün geçtikçe ötelemeye başladı,bununla beraber emekli insanların sayısı çalışan kesme nazaran artıyor ve dolayısıyla tüketim artarken üretim de paralel olarak düşüyor.Üstüne üstlük buna bir de değişen ve bozulmaya doğru yol olan demografik bir yapımız var.Bu sorunlar tepeden bakıldığında nasıl görünüyor bilemiyorum ama ülkeyi yönetenler ile yetişkin neslin meseleye bakış açısı tamamen farklı.Başta maddi olanaklar olmak üzere beklentiler çok fazla.Üstelik geçmişte 3-5 ya da daha fazla çocuk sahibi olan ailelerin yaşadığı dünya ve koşullar ile şu an içinde bulunduğumuz şartlar siyah ile beyaz gibi.Çocuk sahibi olmak bir kenara dursun,bir işe sahibi olabilmek ,arkasından önce ev sonra araba hayali kurabilmek 30’lu yaşların sonunu buluyor ve sonra evlilik masrafları…
Ülke adına çok ciddi ve fakat çok lanse edilmeyen bir mesele,önlem konusunda ise her zamanki gibi çok tembeliz.Problemler uzun vadede kalıcı hasarlar bırakır fakat biz yine hep kısa vadeli çözümler peşindeyiz.2025 yılının ” Aile Yılı” ilan edilmesiyle pek çok ekonomik ve sosyal paket faaliyete geçirildi.Oluşturulan Aile ve Gençlik Fonu binlerce gence ulaştı,doğum yardımı ve ödemeleri arttırıldı,fakat ben her şeyin ekonomi ile ilişkilendirilmesini de doğru bulmuyorum.Sadece maddi değil,gençlerin manevi açıdan da evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya özendirilmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor.Bununla ilgili eyleme geçirilecek uzun vadeli bir vizyon,kararlı ve bütüncül devlet politikaları da evliliğe küstürülen gençleri yeniden olumlu düşünmeye itecektir.