KAYBOLAN DEĞERLER

18 Ekim 202423

Yıllar önceydi televizyon yoktu. Sevgi ve hoşgörü yüklü bir millettik ar denilen şeyziyadesiyle vardı. Utanma duygusu önemliydi. Utanmaz kelimesi ağır bir hakaret idi sevgi dediğin şey şehvetle karıştırılmazdı. sevilen canan sokakta öpülmezdi orasına, burasına dokunulmazdı.
Bir kıza öyle yaklaşılırdı ki seni seviyorum derken ayaklar yerden kesilirdi. Sevdiğin kızın sokağından sık, sık geçilmezdi sevginin dile düşmesi ayıptı. Sevdiğin dile düşürülmez en yüksekte tutulurdu. Çünkü bilinirdi ki gelecekte çocukların annesi olacaktı. Birde avrupaya yaklaşalım hikayesi tutturuldu önce kıyafet ona göre dizany edildi sonra sofra adabı gelin avrupa ile ufak bir kıyas yapalım sofrasında ilk iş besmele çekmek sonra ortadaki tepsiden kalabalığın tamamı kaşık vururdu. Kimsenin ağzı pis değildi. Herkes avrupada farklı tabakla yer ağızlarının pisi bir birine geçmesi diye biz büyük karşısında bacak, bacak üstüne atmayan gerekirse öğretmeni tarafından hafifçe kulağı çekilen talebelerdik. Cuma namazına gitmeyen genci ilk önce annesi uyarırdı ve toplumda büyük küçük ilişkisi bir oto kontrol mekanizması vardı. Bu oto kontrol polisi’de saygın hale getirirdi. büyük bir adam koskoca kavgayı durdururdu. Babanın arkadaşının yanında yaptığın saygısızlık topluma olan saygısızlıktı halbuki bir avrupalı bunlardan uzaktı biz lütfen biz olalım avrupalı küçük abtestini yaparken bir yandan da harburgerini yiyebilir halbuki biz yemekten önce ellerini yıkamadan sofraya oturmayan bir medeniyetin çocuklarıyız. Toplumda büyük küçük oto kontrolünü doğru yapalım kendimize geleceğin insanlarını hazırlamak için müslüman Türk bundan taviz vermeyecektir. haftaya tekrar görüşmek dileğiyle Allah’a ısmarladık.