Dünya, Paris İklim Anlaşmasının uygulanabilirliğini tartışadursun ,farklı coğrafyalarda tuhaf ve sıra dışı fenomenler olmaya devam ediyor.
Yaşam şemsiyemiz,atmosferde gerçekleşen anormal olayların sayısı,şiddeti ve sıklığı giderek artıyor. Bunlardan sonuncusu,göğe kadar çıkan gökdelenlerin merkezi Dubai’de yaşandı.İklim değişikliği yahut küresel ısınma,karbon salınımı gibi gerekçeler görünen sebepler elbette,ama atmosferin dengesini bozmak için elimizden gelen tüm suni zorbalıkları da yapmaktan çekinmiyor insanoğlu.”Bulut Tohumlama” yani yapay yayış operasyonları ile bir yılda yağacak yağmuru bir günde insanların tepesine indirerek sözde kriz çözmeye çalışırsanız,selin ortasında kaybolur gidersiniz,ya da kafanıza portakal büyüklüğünde dolu yağışı olur.
Karbon salınımının neredeyse yok denecek kadar az olduğu ülkeler ile salınımın pik yaptığı ülkeleri alınan ortak yaptırımlarla aynı kefeye koymak kadar büyük bir saçmalık yok.Atmosferdeki metan gazından inekleri sorumlu tutmak da bu saçmalığın başka bir rengi.Besi hayvancılığını ortadan kaldırıp insanları suni et ve süte özendirerek de atmosfer savaşından galip çıkabiliriz,ne dersiniz?
Belki çoğunuz bilmez,” Chemtrails ” terimini,izah edeyim; uçakların gökyüzünden kimyasal madde bırakması.Son zamanlarda özellikle belli başlı şehirlerimizde sıkça görüldü.Bununla ilgili sosyal medyada çok fazla görüntü ve video var.Yetkililerden hiç de inandırıcı açıklamalar yok.Yukarıdan faydalı,vitaminli kimyasallar püskürtmedikleri açık.Sözde küresel ısınmayı azaltmak adına güneşi engelleyen yapay bir bulut örüntüsü oluşturmak için atmosfere bırakılan bu zehirli gazların ve içerdiği nano partiküllerin ,tüm canlılarda beyin merkezinde hasar bıraktığı ve kansere yol açtığı net biliniyor.Bu spreyleme daha ne kadar devam edecek bilinmez ama bunun da küresel iklim anlaşmasının bir adımı olduğunu düşünmeden de geçemiyorum.