Günce

8 Mart 202586

Ağzına mermi verilmiş namlunun ucundan sesleniyorum sana. Gün ötesi yorgunluğum, yıpranmışlığım üzerimde. Keskin nişancının merhameti daha ne kadar sürer bilemiyorum. Azığımda acılaşan ağzımın tadıyla adını söylemek zor olsa da, anlayabileceğini düşündüğüm bir tonda hitap edeceğim sana. Yaz cümlelerimi harfiyen, yüreğinin ayraç koyduğun sayfasına. Bir baharlı günde yemeğe baharatı fazla kaçırıp yanan dilimize aldırmadan, kanayan gözyaşlarımızı akıttığımız tasta biriken suları da o sayfaya boşalt. Yazmaya devam et, hiç ıslanmadığını görüp şaşırdığın o yürek yarası sayfaya. Karasını geceye sürüp yarasını içimize damıtan o günü de eklemeyi unutma olur mu..Mevsimlerin ayları telaffuz edemediği bir Salı sabahından, güneşi eklemeyi unutmuş gökyüzünü satın almayı isterdim sana sevgilim. Güneşin ben olurdum ruhunu aydınlatıp bedenini ısıtan. Öyle bir günde gittin ki gidecek yerim yoktu. Yersiz bir maziyi yerlerde süründürmeden sürmemesi gerektiğini, kalbini ruhumda lav ettiğimde anladım. Anlatamadım sana, yürek yakasına konulan çiçeğin bahardan önce açıp son koklama süresinin çoktan geçtiğini. Geçti boran üşümüyor artık yüreğim. Bir beyaz kağıdın arkası da beyaz olurdu değil mi sevgilim. Yanaklarımıza damlayan yağmur damlaları değilmiş demek ki..Adının geçtiği cümlede yüklem ile ona yüklenen eylem tutarlı olmuyorsa, aşka omuz vermek kalpte sancı yapar. Sancıtan bir sevdanın yüreği topallar, gözleri hissetmez. Bakışmak onur zedeleyici olur perdeleri aralanmış gökkuşağının ardından. Çaresi, hissiyatına yenik düşmüş duyguların rüyasında çizilir. Keder sayfaları yeniden yazılmaya çizilmeye başlar. Kavgası mağluptur. Gözyaşı ıslatmaz artık. Köşebaşında döneceğin sokağı aydınlatan lamba sönmüştür. Ateş böceği dansı bırakmıştır. Sessizlik sensizliğe bırakmış kendini ve büyük bir gürültüyle uyanmıştır. Nefes alamamaktadır nihayet. Aşkı, ebedi yerleşkesine yolcu edenler arasında, arananlar listesinden kimseler yoktu. Yalnız bir kalabalık eşlik ediyordu güzergahta. Yolun sonu göründü. Karanlık hükmetmeye başladığında aşk geri döndü. Yol da geri döndü. Yolcular hiç olmadılar zaten. Ebediyet edebiyle aşkı beklemeye devam etti.