Yaşanmışlıklarla dolu koca bir seneyi daha devirmek üzereyiz,2024’e hoşça kal demeye ramak kaldı,evlerde,ofislerde,iş yerlerinde,yolda,arabada arada bir dalıp 2024’ün kısa bir özeti film şeridi gibi gözümün önünden geçiveriyor,sonrasında ise hemen yeni yıla hazırlıyoruz tüm umutlarımızı,ümitlerimizi ve bir önceki sene yapamadıklarımızı.
Elbette yer yüzünde yaşayan her bir insan gibi bizim de var 2025’ten beklediklerimiz,olsun ya da olmasın dediklerimiz,düşlerimiz.Ne mi bunlar?
Mesela,bu yüzyılda dünyanın başına musallat olmuş savaş cellatlarının ve katliamcı sadistlerin ve savaş çığırtkanlarının en sert küresel yaptırımlarla yer yüzünden silinmesi,ağzımıza sakız olmuş ama lafta kalan ‘küresel barış’ın gerçek manada sağlanması,
Toplumdaki kadın figürünün olduğundan çok daha layık bir statüye getirilmesi,bilhassa kadın cinayetlerinin yok seviyesine indirilmesi.Çocuk ve kadın istismarının önüne geçecek sert ve yaptırımı yüksek yeni yasaların oluşturulması,
Şehirlerimizin,semtlerimizin ve yaşadığımız sokaklarımızın daha yaşanabilir ve güvenilir hale getirilmesi,Bireysel silahlanmanın düzenlenecek yasalarla engellenmesi.Her köşe başına dikilmiş yüksek metropol binalarının yerine daha yaşanabilir daha yeşil ve insan sağlığına adanmış bir çevre yaratılması,
Acı ama gerçek; bazı düş ve hayallerin ne yazık ki maddiyata dayandığından yola çıkarak her bir vatandaşın ekonomik anlamda olması gerektiği seviyeye çıkarılması,
Geleceğe ışık saçacak,başarılarıyla devletimize,milletimize eğitim,ekonomi,bilim ve teknoloji anlamında yenilikler ve buluşlar kazandıracak,eğitimli,dürüst,vatansever ve ileri görüşlü sağlam bir nesilin yetişmesi…
O kadar çok ki yeni yıldan beklediklerimiz,dilek kutusuna atmaya kalksak kutu dolar taşar,ama temennim hiçbir dileğin sözde kalmaması,er ya da geç gerçeğe dönüşmesi,
2025 tüm insanlık için daha güzel bir yıl olsun!