BALKANLARDA ACI TARİH -10-
Ve nihayetinde yolculuğumuzun başladığı ÜSKÜP’e geldik. Artık gezi sona eriyordu. ÜSKÜP’ün de gezip gördüğümüz şehirlerin çoğundan farkı yoktu. Osmanlı izleri şehrin her yerinde.
Bununla birlikte şehir yeni bir yapılanmaya girmiş. Birçok yer inşaat alanı olmuş. Devasa büyüklükte binalar inşâ ediliyor.
Şehirde en çok dikkat konu BÜYÜK İSKENDER heykeli ve diğer heykeller. Büyük İSKENDER ve ailesinin heykelleri şehrin birçok alanına yerleştirilmiş. Bununla birlikte farklı heykellerde bulunuyor. Şehrin ortasından geçen nehrin üzerinde Fatih Sultan Mehmet MİNBERİ bulunuyor. Köprüye çıkanlar burada mutlaka bir fotoğraf çektiriyorlar. Hemen köprünün ayağının dibinde para çantalı ve Osmanlı kıyafetli adamların olduğu bir heykel bir var. Yerel Rehberimize bu heykel nedir? Diye sorduğumuzda
-1900’lü yıllarda insanların İttihat ve Terakkiye katılmaları için çantalarla para dağıtan insanları temsilen yapılan heykel dedi. Yani birçok konuyu unutmamak için yapılan bir heykel. Diğer taraftan kendi kutsalları için veya kendileri için önemli konular üzerine de birçok heykel var.
Mısır satan Çocuklar, Türk çarşısı, Çınar ağaçları, Beyazıt Meydanına benzeyen meydanlar, Köfteci dükkanları, Yerel ve diğer yerlerden getirilen süs eşyalarının satıldığı dükkanlar.
Üsküp gezilmesi görülmesi gereken bir şehir gibi geldi bizlere. Adana’dan ve İstanbul’dan uçak seferleri ile günübirlik bile gidilip gelebilecek bir yer. Türkçe konuşma ve yerel halkla anlaşma konusunda bir sıkıntı çekilmeyecek bir şehir.
Üsküp’ten ayrılıp Canım Ülkem Türkiye’me dönerken acı tatlı hatıralarla atalarımın buralarda ne çok izler bıraktığını, İstanbul ile Üsküp arasının çok uzak olmadığını fakat Sınır çiziminde Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarının birleştirilmesiyle Üsküp’ün ve diğer Balkan ülkelerinin bizden koparıldığını düşündük.
Yüreğimiz duygularımız ve heyecanımız ile Balkan Turunu son erdirmiştik. Gerçekten gidip görünce, Balkanlarda ne çok acı yaşanmış.