Türk futbolunda ön eleme ve play-off turunu geçememe kabusumuz devam ediyor,artık bir fobiye dönüştü.Fenerbahçe,Beşiktaş,Samsunspor ve Başakşehir rakip takımlara tur biletini kaptırınca 4’te 0 çektik.Birbirleriyle didişmeye gelince mangalda kül bırakmayan takımlarımız,Edirne’den öteye gittiğinde adeta kediye dönüşüyorlar.Sonuç yine aynı, binlerce taraftarın önünde yumruk şovlarla imzaya getirilen paragöz teknik direktörler,daha sezonun ilk haftalarında bavulunu toplar,sessiz sakince havaalanından uçar giderler.Ne kral emeklilik ama,takım takım dolaş,3-4 ay çalış,olmadı,anlaşamadık,ver tazminatımı…Nasıl olsa para çok,daha çok yiyen bulunur…
Çalıştırdığı son 4 takımdan dudak uçuklatan rakamlarla tazminat alarak kovulan Jose Mourinho’nun ,paranın büyüsüne kapılarak İstanbul’a geldiğini ve Fenerbahçe değerlerini anlamaktan çok uzak olduğunu sokaktaki çocuklar bile biliyordu.Türk futbolunu ve koskoca Fenerbahçe camiasının değerlerini hiçe sayan,sürekli üstten konuşan bu ukala adama birilerinin teknik direktör olmadan önce Portekiz’de sayısal verileri tutan bir yardımcı antrenör olduğunu hatırlatması lazım.
Beşiktaş’ta da durum farksız,neredeyse 1 yıldır takımın başında olan bir hoca ve ekran başında hala ne oynattığını,neyi planladığını çözemediğimiz bir oyun sistemi.Oyun sistemi yok,hırs desen hiç yok,yani yok oğlu yok…O da tazminatını aldı,emekliliğin tadını çıkarır artık.Kaşarlanmış,pişmiş yabancı teknik direktör hayranlığından bir ayrılın artık,yok mu hiç camianızda bu işi devralıp götürecek cevherler? Elbette var,ama birilerinin işine gelmiyor.
Sonuç; üç haftada üç teknik direktörün işine son verildi,şimdi artık kendi ligimizdeki kavgalara dönebiliriz.Hani bir laf var ya,el aya çıkıyor biz hala tezek yakıyoruz…Aynı tas aynı terane…