KİM GÜÇLÜ KİM HAKLI!
Geçen yüzyılları takiben , savaş ahlakı erozyona uğrayınca buna paralel olarak devletler arasındaki hak,hukuk ve adalet kavramları da yok oldu gitti.Dil,din,sınır mahremiyeti gibi hassas kavramlar kağıt üzerinde her an tacize uğrayabilecek kadar korunmasız hale geldi.
Dünya yaşlandıkça devletlerin ve devleti yönetenlerin evrimin en üst katmanına çıkmış, daha medeni , daha asri olması beklenirken günümüzdeki tablo ne yazık ki tam tersi;en ağır,ölümcül ve vahşi silahlarla birbirlerine saldırıyorlar,insanlık benlik olarak yok olmuş durumda.
Her bir devrin kazananı olmuştur kaybedeni kadar. Kaybedenler kaybettikleriyle kalmayıp, yok olup giderken, kazandığı yetmezmiş gibi bir de mağlup olanlara zulüm edenler de bu coğrafyalardan silinip kaybolmadı mı? Ama artık dünya eski dünya değil. Savaşanlar, galip gelenler ve kendini güçlü hissedenler adil değil, mert değil.
Dünya ,savaştan beslenen ve globalleşme ile devletlerin başına çöreklenen emperyalist zalimlerin ağalık sistemi kurduğu bir köye dönüştü.Dünya,artık onlar için kendi zulüm sistemini kurdukları ve her bir karışını bölüştükleri bir yer…Boyunduruğu altına aldıkları her bir devleti önce ekonomik olarak sömürüp,sonra da halkını türlü zulümlerden geçirip sözde demokrasi ve adalet getirdik diyerek ulusal basında kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Tom Barrack,”Ortadoğu diye bir yer yok,köyler var,kabileler var” derken herhalde tam da bu yerlerden bahsediyor.Birisinin ona hatırlatması lazım ABD’nin kaç yüz çeşit kabileden oluştuğunu.Ayrıca sana ne!,bırak kabile kabile,köy de köy olarak kalsın …
Büyük balığın devamlı küçük balığı yemesi öylesine vahşi bir hal aldı ki, topyekun insanlığın sona ermek üzere olduğunu ve III.Dünya Savaş’ının kapıda beklediğini düşünmeye başladım.
İnsanlığımızdan uzaklaşıp bir hayvanın bile avına yapamayacağı vahşi bir mahluka dönüştüler.
Kendi elleriyle dünyanın sonunu getirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Ortadoğu’ya sahipsiz köy yapıştırması yapıp,tabiri caizse değneksiz dolaşmaya başladılar.
Bu vahşi yaratıkların karşısında haklı olmak hiçbir anlam ifade etmiyor, hem ülke bütünlüğümüz hem de siyasi birliğimiz hep güçlü kalmak zorunda.Yoksa ,Suriye’den ,Irak’tan bir farkımız kalmaz.