İSTİLA

26 Temmuz 2024280

Orta Asya,Yakın Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde orta yoğunluktaki iç savaşlar sebebiyle Türkiye’ye yönelik artan göçler artık demografik bir istilaya dönüşmüş durumda.
Bundan önce de geçmişte pek çok kez göç dalgasına maruz kalmış bir ülkeyiz ama şu an içinde bulunduğumuz durum durum,boyut ve etki itibariyle öncekilerden çok farklı.Yani bizim göç diye tabir ettiğimiz durum şu şartlarda istila boyutuna ulaşmış durumda.Toplam göçmen nüfusu 6 milyonu geçmiş durumda,yani nüfusun %8’lik bir dilimini oluşturuyor,kişi başına düşen sığınmacı açısından dünyada bir numarayız.Dünyanın her yerinde bu göç politikası kontrollü bir biçimde uygulanırken biz kapıları açıp her kaçanı misafir etmeyi seçtik,haliyle misafir giderek ev sahibi olmaya başladı pek çok kentte.Öyle ki bazı kentlerimizin kenar mahallelerinde bizler Türk olarak azınlık grubuna düşmeye başladık.Bu tablonun göç tabiri ile ifade edilmesi manasız,tam bir istila.
Son 30 yılda ateş çemberinin ortasında kalmış ve etrafında 20’ye yakın savaş çıkmış ve bunların neredeyse tamamından etkilenmiş bir ülke olarak kapıları profil ayırt etmeden sonuna kadar açmak elbette şimdi olmasa da yakın gelecekte pek çok kaygıyı beraberinde getirecektir.Demografik istilaya bağlı siyasi ve kültürel hakimiyetimiz zedelenecek,zaten binlerce işsizsin olduğu ülkemizde bu sayı kat be kat artarak ekonomiye ekstra yük bindirecektir.Göçten yoğun olarak etkilenen yerleşim merkezlerinde sosyal yaşamı etkileyen güvenlik kaygıları da artmaya devam edecektir. Erkek nüfusun fazla olması ve doğum oranlarındaki hızlı artış,kaygıları daha da arttırıyor.
Geldiğimiz nokta itibariyle devletimizin bu sığınmacı kitleyi ülkelerine göndermesi ya da uluslar arası hukuk protokollerine göre sığınmacı kamplarına alınması artık son derece mühim hale gelmiştir.Ve bu kampların kendi ülkeleri yani Suriye’nin kuzeyinde kontrol altında tutulan yerlerde olması Türkiye’nin güvenliği açısından son derece önemli olacaktır.Şimdilik etrafta uçuşan sinekler mide bulandırıyor ama yarın bir gün bu sinek yemeğinize kadar girerse o zaman masadan kalkıp gidersiniz.