Memlekette bu aralar spor adına konuşulacak pek bir şey kalmadı.
Sezon başındaki hayaller ile gelinen noktadaki gerçekler tam manasıyla siyah ile beyaz gibi.
Ne yazık ki,söylemeye dilim varmıyor ,fakat Adana şehri futbol anlamında kapkara bir dönemden geçiyor.
Şehri renkleriyle,coşkusuyla süsleyen,portakalın turuncusu,şimşeğin mavisini sembolize eden iki güzide ekibimizin hali içler acısı.
Tam bayrakları açtık, Avrupa’ya açıldık diye sevinen Adana Demirspor taraftarları,takımın her geçen gün irtifa kaybederek,amatör ruhlu bir takım hüviyetine girmesi dolayısıyla çok mutsuz.
Özveri,onur ve forma aşkıyla mücadele eden genç futbolcu grubu ise neredeyse pes etmiş bir durumda.Büyük bir sürpriz olmaz ise Türkiye Profesyonel Futbol 1.Lig’ini eksi puanla bitiren ilk takım olarak da yeni bir rekora imza atmak üzere.Nereden bakarsak kocaman bir ayıp.Daha düne kadar Avrupa’da şimşekler çaktıran bir takımın bu kadar kısa bir sürede içinin boşaltılması kabul edilebilir gibi değil.
Memleketin turuncu yakası da ızdırap içerisinde.Sezon bitse de şu rezillik bir unutulsa havasında herkes.Köklü kulüp Adanaspor’un içinde bulunduğu durum Adanademirspor’ unkinden pek de farklı değil.Gelen 5 atıyor giden…Tabiri caizse averaj takımına dönmüş.Uzun yıllardır şehrin sembolü haline gelmiş bu iki ekibin taraftarına çektirdiği kahır tarif edilemez.
Hep söylüyorum, transfer ederken bin bir elekten geçirilen,yetenekleri üzerinde uzun uzun düşünülen futbolcular kadar takımlara seçilen başkan yahut yöneticilerin de aynı elekten geçmesi gerekir.
Spordan,futboldan bihaber,yöneticilik deneyimi olmayan,muhasebe ve finans konusunda eğitim almamış insanların ülkede futbol patronluğuna soyunması görün bakın ki koskoca takımları ne hale getiriyor.
Memlekette siyasiler kendi işini yapsın,futbola siyaset karıştırmasın,iş adamları ihaleler alsın,işleriyle meşgul olsunlar fakat futbola bulaşmasınlar,kirletmesinler,kendi şirketlerine dönüştürmesinler,aksi takdirde bu dibi görünmeyen çukurlara düştüğünüz vakit tekrar çıkmanız çok zor olur.