Ülke olarak bir konuda mutabık olana kadar ak ile karayı seçiyoruz her seferinde.Nitekim sokak hayvanları meselesini de konu başlığından uzaklaştırarak taraf boyutuna taşıdık,geldiğimiz hale bakın; yasayı destekleyen kesime iktidar tarafı,karşı çıkan boykot eden tarafa ise muhalefet etiketini yapıştırdık ki bu bizim tartışma genlerimizde var.Esasen sıkılmış yumrukları bir kenara bırakıp yasanın artı ve eski yönlerini enine boyuna tartışarak iyi sonuçlar elde etmek yapılacak en iyi işti.Kimse kimseyi dinlemedi bile,yasayı tartışmayı bırakın her mecrada karşılıklı atılan sloganlar oldu.
İktidar cephesi sokak köpekleri saldırısından mağdur olmuş vatandaşlarımıza vurgu yaparken,muhalefet tarafı ise sokak hayvanlarının öldürülmesini merhamet ve vicdan açısından sert bir şekilde eleştiriyor.
Daha yasa olgunlaşmadan,çıkmadan yasayı yanlış yorumlayanlar da ayrı bir dalga. Kimilerine göre yasanın yürürlüğe konmasıyla köpek katliamı yaşanacak.Asıl katliam yasa lafı daha telaffuz bile edilmeden sosyal medyadaki o merhametsiz ve anlayışsız iklimden çıkar. İnsan hayatını zerre önemsemeyip bu sorunun varlığını işitmeye bile tahammül edemeyenler, köpeklere ilgi gösterenleri, acıyanları ite tapan diye adlandıranlar, onların da yaşam hakkı var diyenleri mama lobisi ilan edenler ya da gördüğü her köpeğe kuduz ya da vahşi hayvan yaftası yapıştıranlar…Bu saçma iklimi oluşturanlar inanın sokaktaki hayvanlardan daha tehlikeliler.
Komisyondan çıkan yasanın maddelerini oraya buraya çeliştirerek kaos ortamı yaratmak,yorumdan yorum çıkartarak meseleyi farklı boyutlara taşımak ve vatandaşı aleyhte kışkırtmak ne insan hayatına ne de sokaktaki hayvanların varlığına değer katar,kışkırtmalara gelmeyelim.