LGS ve YKS sınavlarının açıklanmasının ardından,bazı öğrenciler için hayaller suya düşmüş gibi görünse de ,umudunu devam ettirenler için zorlu ve stresli tercih süreci başladı.LGS,TYT ve AYT sınavlarında sorulan soruların zorluğu,ters orantılı bir şekilde tam puan alan öğrenci sayısındaki artış ve buna bağlı ortaya atılan iddialar derken şimdi sıra yapılacak olan tercihlere geldi.Gerçi okul seçmekten çok kaygı,belirsizlik ve duygusal travmaların bol olduğu bir süreç bu.Koskoca birkaç yılın emeğin karşılığı maalesef birkaç saatlik yazılı sınavlarla ölçülüyor.Emek ve çalışma karakterleri bir kenara bırakılırken,sonuç odaklı tercih edilecek olan okulları tartışmakla geçen bu sıkıntılı süreç,gençlerimize büyük zarar veriyor.
Yarış her ne kadar sınavın bitiş anıyla fiilen bitmiş gibi görünse de zihinde ikilemler,kaygılar devam ediyor.Hem öğrenciler hem de aileleri bir nevi duygusal dayanıklılık sınavından geçiyor tabiri caizse.Anne babalar için bu süreç hafif sıyrıklarla atlatılıyor gibi fakat gençler açısından ileriye dönük kalıcı izler bırakabiliyor.Okul belirsizliği,gelecek endişesi,meslek-hayat kaygısı,tolerans seviyesi çok düşük olanlarda anksiyete düzeyini arttırıyor.Eczanelerden reçetelerle alınan sinir ve depresyon ilaçlarının son yıllarda büyük artış göstermesi nasıl da dediklerimi doğru çıkarıyor.Devir eskisi gibi değil ama;zihninde hayal kuramayan,bu hayali zihninde canlandıramayan farklı bir nesil geldi.Elbette anne-babalar, bu ufku açmada,yeniden fikir yürütebilen,hayallerin peşinden koşabilen çocuklara,gençlere rehber olmada önemli rol oynayacak.”Sen neye layıksın?” sorusunun cevabını bulmada asla yalnız bırakmayacaklar onları.Puan odaklı değil,emek ve niyete dayalı bir vizyon ile değerlendirme yapacaklar.
Ama bu sıkıntılı süreçlerin biraz da ta en başına bakmak lazım.İlkokul sıralarında öğretilen şarkılar, danslar, sporlar, müzik aletleri her nedense ortaokul sıralarında buharlaşıyor. Çocukları yetenek ve eğlenceden mahrum bırakarak her birini adeta bir soru makinesine dönüştürüyoruz. Duyguları,yetenekleri,hayattan aldıkları zevkleri uzun bir süre minimum seviyeye indiriyoruz.
Sınavı iyi yapamayan çocukların altında kaldığı enkazı siz düşünün.Sınavı iyi geçenlerin de,evet,kazandıkları iyi bir okul ama ya kaybettikleri…