Saygıdeğer okurlarım, günümüzde bir kesim gençliğin içinde bulunduğu durum, hepimizi derinden düşündürmektedir. İçki, kumar, uyuşturucu ve fuhuş gibi sosyal sorunlar, maalesef gençler arasında yaygınlaşmakta, bu durum ise ahlaki çöküşü beraberinde getirmektedir. Özellikle sokaklarda cinsellik ve cesaretle sergilenen davranışlar, toplumun her kesiminden insanları rahatsız etmekte ve bu durumun nereye doğru evrileceği sorusunu akıllara getirmektedir.Bu kapsamda, ailelerin rolü son derece kritik bir noktada durmaktadır. Günümüzde pek çok aile, çocuklarını etkili bir şekilde kontrol edememekte ve yönlendirmemektedir. Teknolojinin sağladığı kolaylıklar; internet ve sosyal medya kullanımı, gençlerin olumsuz etkilere maruz kalmasını artırmakta ve bu durum adeta bir kâbus gibi üzerimize çökmektedir.Ailelerin bu duruma karşı nasıl bir tavır alması gerektiği ise bir başka önemli sorudur. Anne ve babaların, özellikle ergenlik dönemindeki çocuklara sahip çıkması büyük bir önem taşımaktadır. On dört, on beş, hatta on sekiz yaşındaki gençler, kendilerini tanıma aşamasında büyük baskılara maruz kalmakta hem kız hem de erkek çocuklarında bu durum gözlemlenmektedir. Eğer bu sorun karşısında duyarsız kalınırsa, aile yapısı ciddi şekilde zarar görecektir.Toplumda teşvik eden bir kısım da bulunmaktadır; özellikle de giyim sektöründe genç kızlarımızı teşvik eden davranışlar, adeta bir yanlışa yol açmaktadır. Ana cadde üzerinde iç çamaşırlarını sergileyen mankenlere bakıldığında, gençleri bu tür yanlışlara yönlendiren bir atmosferin varlığı inkâr edilemez. Bu durum, toplumsal ahlak açısından son derece rahatsız edici bir tablo çizmektedir.Sonuç olarak, bu olumsuz gidişe dur demenin en etkili yolu, ailelerin ve ilgili kurumların bu meseleye sahip çıkmasıdır. Toplumun genel ahlak değerlerini korumak ve geliştirmek için hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir. Toplumumuzun geleceği olan gençlerin, sağlıklı birer birey olarak yetişmeleri için el birliğiyle çalışmalıyız.Halkımıza selam ve saygılarımı sunarım.