Karadağ ülkesinden sonraki ziyaret noktası Arnavutluk ülkesinin başkenti Tiran’dı. Yine meşakkatli bir yolculuktan sonra Bir öğle vakti Tiran’a ulaştık.
Arnavutluk yıllarca SOSYALİZM’i benimseyen bir idare tarafından yönetilmiş, Enver HOCA isimli bir yönetici tarafından ülke dizayn edilmeye çalışılmış. Tiran’da yine sizi idarecilerin yıkımından kendini kurtarabilmiş TİKA VE DİYANET VAKFI tarafından restore edilmiş Camiler karşılıyor. Buruk bir karşılama. Tiran Meydanında sağa sola baktığınızda yine Osmanlı eserlerini görüyorsunuz.
Şimdiye kadar gezdiğimiz yerlerde TİKA ve DİYANET VAKFI’nın yapmış olduğu çok harika çalışmalara denk geldik. Gerçekten göğsümüz kabardı. Bu iki güzide kuruluşumuzun ülkemiz içerisinde yeterince tanınmadığı kanısını edindik.
Tiran’da diğer gezdiğimiz yerler gibi heykel istilasına uğramış. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve inşaat sektörünün yüksek bina yapma sevdasının eserleri burada da kendini gösteriyor.
Arnavutluk konusunda iki mesele var bilinmesi gereken. Bunlardan birisi İSKENDER BEY. İskender Bey Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşamış hatta Fatih’in sınıf arkadaşı. Çok iyi yetişmiş bir savaş komutanı. Osmanlı kuvvetlerini çok uğraştırmış. Savaş hileleri konusunda tam bir uzman.
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz,
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum…
Başka bir şey diyemem… İşte perişan yurdum!..”
Evet İstiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy. Arnavutluk isyanını ve Arnavutluk’un o zaman ki durumunu diğer milletlere en iyi anlatan mısraların yazarı.