İlk defa ilaçlarını şaşırdığını fark ettiğimde çok şaşırdım. Genellikle aksatmadan alırdı ilaçlarını. Anne iyi misin dediğimde ben galiba alzheimer oldum demişti.Meğer Siroz hastalığının son evresinde bunlar olabiliyormuş. Annem 15 yıldan fazladır siroz hastası. Bu süreçte uzun zaman her şey yolunda gitmişti. Fakat son bir yıldır rahatsızlıkları arttı.Tüm yaş almışlar gibi annem de kendi evinde yalnız yaşamayı tercih ediyordu. Ben ancak evimde mutlu ve rahatım derdi. Yıllarını devlete hizmetle geçirmiş emekli ebe olarak yaşamını sürdürüyordu. Nerdeyse 40 yıla yakın bir süredir tip 2 diyabeti ve ilaca bağlı olarak siroz hastalığı ile mücadele ediyordu. Son dönemde vücudunda artan şeker dengesi yüzünden sıkıntılar yaşıyordu. En çok ta vücudundaki kaşıntılar onu rahatsız ediyordu. 2 Ekim 2025 tarihinde artan sıkıntıları nedeniyle Adana Şehir Hastanesine kaldırıldı. Annem hayata o kadar sıkı bağlıydı ki, aklına hiç ölümü getirmedi. İradesi ve yüksek inancı Onu her zaman güçlü kılıyordu. Hepimiz onun bu gücüne hayrandık. “Nerede trak orada bırak” der hayatı hep akışına bırakırdı. Tarihler 20 Ekimi gösterdiği gün annem nefes almakta zorlandığı için yoğun bakıma alındı. Ertesi gün de entübe edildi. Onu yoğun bakıma uğurlarken bile yüzünde en ufak bir korku yoktu. Her zamanki güçlü haliyle bize yapmamız gerekenleri söyledi. Onu sevenlerden dua beklediğini söyledi. Biliyorum kader değişmez. Fakat Allahım büyüktür, Onun hikmetinden sual olunmaz. Çok şükür inançlıyız duanın gücüne sonsuz inanıyoruz ve onun için hep hayırlısı olsun diye dualar ediyoruz. Şimdi de gazetemiz aracılığıyla tüm dostlarımıza selam ediyor annem Şemsa HAVAYIOĞLU için dua bekliyoruz. Allahım şifa bekleyen tüm hastalara şifalar nasip etsin. Bu konuyla alakalı olarak etkili bir yazı paylaşmak istiyorum. “Her yeni gün güzelliklere niyet edin. Bugün güzel olacak diye hayal edin.Neden mi? Çünkü dilekler dua olur, dualar da kabul olur …”